2 Nisan 2013 Salı

Cinsel Özgürlük

Cinsel konular toplumumuzda, nedense, hep tabudur. Cinsellik konusunda pek konusulmaz. Irdelemeler yapilmaz. Herkes birseyleri, üstünkörü de olsa, bilir, ama konusmaz ve tabii ki gönül rahatligiyla yasayamaz. Bunun nedeni, cinselligin tabu olmasina karsin, konu bireysel düzeye indirgendiginde, özel yasam temelinde düsünüldügünde, gerçekte özel ve ireyselin olmamasi ve konunun adeta kamu un ortak mali olarak görülmesinin sonucu da herkesin herkese, bu konuda konusma hakkini kendinde görmesidir. Cinsellik ve cinsel yasam kisiye özeldir ve kisilerin bunu gönül rahatligiyla yasayabilmeleri gerekir. Özel yasam, karisilamaz bir özel alandir. Cinsel özgürlügün ve cinsel yasamin da bu alanda önemli bir yeri vardir. Cinsel özgürlük dedigimizde, kadinlar açisindan düsünürsek, bekaret baskisi, birlikte yasama, escinsellik homoseksüellik ve biseksüellige karsi önyargi ve baskilar, flörte karsi çikilmasi gibi konular, hemen aklimiza gelebilecek, önemli konular. Bekaret baskisiyla biz kadinlar çok fazla sinirlanir ve hatta bazen de deyim yerindeyse, boguluruz. Yukarida saydigimiz toplumdaki tabulardan biridir bekaret. Bekaret yüzünden dagilan yuvalar, islenen namus cinayetleri, kavgalari toplumumuzda sik rastlanir olaylardir. Ailenin namusu, ailedeki kadinlarin omuzlarina yüklenmistir. Buna ihanet ederse, cezasi dayaktan baslayip, ölüme kadar varabilir. Toplum da böyle kadinlara kötü gözüyle bakar ve damgalar. Bu kadin, onlarin gözünde artik potansiyel bir fahisedir. Sevindiricidir ki, bu önyargili çarpik tutum, toplumun özellikle egitim ve bilinç düzeyi yüksek kesimlerinde degismeye ve yok olmaya baslamistir. Bu da yerindedir. Çünkü, gelismeyle birlikte, kisilerin özel yasam haklarina duyulan ve gösterilen sayginin da artmasi beklenen bir durumdur. Her ne kadar özel yasam, kisisel ve cinsel olsa da, flört ve birlikte yasama, toplumda tam anlamiyla kabul görmemis durumlardir. Bireylerin, istedikleri kisilerle, istedikleri gibi yasama istek ve haklarina saygi duyulmaz. Oysa bireyler, baskalarinin haklarini çignememek kosuluyla, özgürlüklerini sonuna kadar kullanma hakkina sahiptirler. Birlikte yasamanin zina olarak kabul edildigini hemen hepimiz biliriz. Ceza yasasi taraflardan birinin evli olmasi durumunda eylemi suç olarak nitelendirmistir. Bu nedenden dolayi da, böyle bir ithamla yakalanan kadin ve erkek cezayi hak ederler... Ancak, her zaman oldugu gibi, yine kadinin cezasi daha fazladir. Kadinin zina suçunu islemis sayilmasi için, bir evde/yerde sözkonusu erkekle tek basina, uygunsuzluk kosulu aranmaksizin bulunmus olmasi yeterli görülürken, erkegin sözkonusu kadinla, ayri bir ev tutarak birlikte yasamis olmasinin ispatlanmasi halinde bu zina nedeni olmaktadir. Biz kadinlar yasalardaki bu haksiz durumun disinda, bir de toplumun damgalamasi ile çifte ceza görürüz. Erkekler ise, toplumun degerlerine göre, yine elinin kinasini yakmistir. Bu durumdan gurur bile duyabilir. Bu konuda yasalara bakisimiz, varolan haksiz düzenlemelerin iyilestirilmesi yönünde istemde bulunmak seklinde sözkonusudur. Ülkemiz nüfusunun yarisini olusturan biz kadinlar, eger gerçekten istersek, yasalardaki eksiklik ve haksizliklarin giderilmesini saglayabiliriz... Bu baslik altinda ele alacagimiz bir diger konu da cinsel tercihler konusunda toplumda varolan önyargi ve baskilardir. Bu baslik altinda escinsellik dedigimiz homoseksüellik ve her iki cinsle de beraber olan için kullandigimiz biseksüellik yeraliyor. Escinsellik dendiginde, bazi çevrelerden gelen tepkiler, bunun sapiklik, hastalik, anormallik, doyumsuzluk oldugu yönündedir. Oysa, kisinin kendi cinsinden biriyle beraber olmak istemesi, tamamen, o kisinin cinsel seçimidir. Ayrica, son yillarda escinsellik konusunda yapilan arastirmalar sonucunda, cinssel seçimler konusunda, genlerden kaynaklanan etkilerin varligi da savunulmaktadir. Escinselligi, ister fiziksel nedenlerden kaynaklansin, isterse kisinin özgür irade ve duygulari etkilesin, sonuçta birey, ne istedigi ve bunu nasil yasamak istedigine kendi karar verecektir. Heteroseksüellik bireyin tercihini karsi cinsten yana kullanmasi sanildigi gibi ormal degil, yalnizca sik görülen bir cinsel tercihtir. Escinselligin yanisira, biseksüellik bireyin tercih yapmadan her iki cinsle de birlikte olmasi de kisinin cinsellik yönünde bir seçimidir. Bu kisiler seçimlerini her iki cinsle de birlikte olma yönünde yapmislardir. Escinsellik ve biseksüellik konularinda karsilasilan sorunlarda basvurulabilecek herhangi bir koruyucu yasa bulunmamaktadir. Ancak, bu konularda basvurabilecegimiz kadin haklari, insan haklari ve demokrasi ile ilgili çalismalar yapan kuruluslar bu konuda bize yardimci olabilecek kuruluslardir. Örnek olarak, Helsinki Yurttaslar Dernegi, Insan Haklari Dernegi, Insan Haklari Vakfi vb.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder